FENERBAHÇE İÇİN FİNAL BÖYLE OLMAMALIYDI.

Bakın bu başarı 40 yılda bir gelir.Fenerbahçe ' nin henüz tarihinde böyle bir başarı yok.Yüzmüşsün ,yüzmüşsün kapısına kadar gelmişsin.Eksiklerin olabilir.Ancak takım olmak böyle zamanlarda gerçekleşir.Avantajın da var üstelik. Sahaya rakibin gibi Onbir kişi çıkıyorsun.Sen onbir kişi,Onlar da onbir kişi.Hiç bir şeyi mazeret göstermenin bu yüzden anlamı yok. Rakip maça öyle iştahlı başladı ki seni açık alanda oynamaya mecbur etti.Ve sende bile bile bu tuzağa düştün.Uzun toplar beraberinde top kayıplarını getirdi.Cardozo dan başlayarak öyle bir pres yaptılar ki bırak topu dinlendirmeyi orta saha da durduramadın bile. Bu adamların deplasmanda böyle oynayacakları belli idi.Cardozo ' nun dünya da değerini bulamamış bir golcü olduğu da biliniyordu.Peki ne önlem alabildin ? Sevgili Volkan yenilen 3 golde de hiç bireysel hatalar yok mu idi ? Yabancı oyuncular Kuyt,Christian,Ziegler ve yalnız kalsa da Sow gerçekten çok çalıştılar.Gökhan ' ı gerçekten çok beğendim.Zayıf fiziğine rağmen ayakları hiç durmadı.Ancak ne Salih ' in bu maçların oyuncusu olduğu ne de Fenerbahçe Sol kanadının Caner' in etkisiz oyunu ile hiç işlemediği çok açık ortaya çıktı. Bende her sporsever gibi Fenerbahçe ye teşekkür ediyorum bu noktaya gelebildikleri için.Ancak hataları görmek te lazım.Yoksa kuru bir teşekkür' ün kime faydası olur ? Bu maçın sonunda şunu söylemek gerekir.İstanbul da ki Fenerbahçe ile Lizbon da ki takım arasında dağlar kadar fark vardı...

Fenerbahçe Konuşulmazsa Ne olur...

Zamanın doğruları gösterme konusunda ne kadar usta olduğuna Fenerbahçe ' nin son aylarda yaşamış olduğu süreçlerden sonra daha çok inanmaya başladım. Hatırlayalım.Çok değil ; Bundan yaklaşık 2 ay kadar önce Teknik Direktör Kocaman ' ın istifasını isteyenler,Başkan ' ın mutlaka gitmesi gerektiğini savunanlar , Fenerbahçe ' nin oyun kalitesinin çok kötü olduğunu iddia edenler..Bu liste böyle uzayıp gider. Ancak şu an itibarı ile Fenerbahçe Uefa Kupasında son 4 ' e kalmış durumda..Lig de ise durumu hiç fena değil.Peki ne oldu ; Öncelikle Fenerbahçe hiç bir zaman iddia edildiği gibi çok kötü bir futbol oynamadı. Oynasa zaten ilk 5 sıra içerisinde bile olması mümkün değildi.Aragones döneminde oynanan futbolu ne çabuk unuttuk. Hatta Kocaman ' ın Fenerbahçe sinin ligin ilk 6 haftasında almış olduğu eleştirileri de. Sadece fazlası ile defansif oynamaya alışmış ve bazı oyuncularına aşırı yük binecek şekilde kolektif futbol dan uzaklaşmıştı. Ancak devre arasında iyi bir hazırlık dönemi ile Webo ile Ziegler gelince takım ' ın 2 önemli eksiği giderilmiş oldu.Emre den ise hala tam kapasite ile yararlandığını söylemeyiz. . Lazio maçı asla ölçü değil . Çünkü bir İtalyan takımından daha çok bir Orta avrupa takımı gibi oynadılar. Ancak Fenerbahçe ' nin elediği Pflizen ' de Napoli yi elemişti. Dolayısı ile Fenerbahçe iyi veya kötü yoluna önemli takımları eleyerek devam etti. Oyuncular arasında ki takımdaşlık ta bu bağlamda güçlendi. Sonuç olarak Fenerbahçe ' nin ne günlerden nerelere geldiğini görmek çoğu zaman Şampiyonluk denen olgu ile birleştirildi.Oysaki Klüp zaten Futbol da her zaman iddialı olmasının yanısıra diğer tüm Amatör branşlarda da büyük ilerlemeler kaydetmişti. Bence asıl Benfica maçı bu takım ' ın neler yapabileceğini görmek için ölçü olacak . Ancak herşeyden önemlisi Fenerbahçe gündemden biraz da olsa uzaklaştı. İşler iyi giderken zaten hep böyle olur...

Hediyelerin En güzeli..:)))

İstanbul Dans Festivali aylar öncesinden hazırlanmaya başlanan,altında pek çok dansseverin ve eğitmenin imzası olan ülkede ki en önemli dans organizasyonlarından biriydi.Uzun zamandır da gitmeyi çok istiyordum.Artık zamanla dansımda aşama kaydetiğime inandığımdan ötürü yeni insanlar,yeni stiller görmek inanılmaz keyifli olacaktı.Dünyanın en iyileri o gün orada idiler. Salona girdiğimde yüzlerce dans severi aynı anda Frankie Martinez ' in arkasında Cha Cha yaparken buldum.İnanılmaz bir adamdı.Dünya Salsa sının Messi ' si diyorlar şaka ile karışık..:) Onun dersinden sonra kendimi otelin tam ortasında bir Workshop ta buldum.Muhteşemdi dünyanın dört bir yanından gelen 72 çeşit millet ile aynı anda müziğe ayak uydurmak..Önce Salsa ,Ardından büyük bir keyifle Rock'n Roll yaptım.Sonrasında yorgun bir şekilde kendimi Greenpark ' ın restoraına attığımda hala dans etmek istiyordum.Sonra bir Rueda dersine girdim ve ardından Eddie Torres eşliğinde Cha CHA..O gün Franklin Diaz,Oliver Pineda,Magna Copal ve Eddie Torres gibi dünyaca ünlü isimlerin olduğu ortamda bulunmak benim için muhteşem bir hediye olmuştu..:))))

Fenerbahçe iyi top oynamamış diyorlar.

Fenerbahçe iyi top oynamamış diyorlar.Daha nasıl oynasın ; Merak ediyorum.Risk almadılar.Ayağa düzgün toplar attılar,En az rakip kadar koştular.Gökhan ve Yobo arasında ki uyum Yobo ve Egemen arasında ki uyum kadardı. Mehmet topal ve Meireles ile ortayı fazlasıyla kapattılar.Kuyt çok çalıştı.Özellikle sağ kanatta ayak basmadığı yer yoktu. Webo ve Sow ikiz kardeşler gibi. Birbirlerini çok sevdikleri kesin.Saha da da çok iyi anlaşıyorlar.Ancak Drogba ' nın halini gördükçe Webo ' nun kendisine ne kadar iyi baktığını da anlıyor insan.Ben Fenerbahçe ' nin çok akıllı bir futbol oynadığını düşünüyorum. Bunda Aykut Hoca ' nın elbette payı var.Ancak Lazio ' nun hem oyuncu hem de oyun kalitesi olarak geçmiş seneleri arattığı kesin.Ederson dışında fuleli,tempolu ve rakip defansı korkutan bir oyuncuları yok. Dün Galatasaray ' ın kaybettiğini görünce bugün de Fenerbahçe ' nin oynadığı oyun ve geldiği noktaya bakınca Fenerbahçe için daha gidecek çok yol var diyor İnsan...

Armani Party...

Böyle partiler zaman zaman ilginç olabilir.O akşam da gerçekten ilginçti..Güzel hanımlar,süslü ortamlar..Armani mağaza açılışına kazandığım davetiye ile bende dahil olmuştum.Anadolu yakasındaki tek mağaza diyebiliriz.O gece nefis bir müzik dinletisi vardı.Ayrıca moda üzerine özellikle moda bloggerlarından ne kadar tanıdığım insan varsa hepsi de oradaydı.Ben çok keyif aldım.Artık hep partilerdeyim..:)

Danssız bir hayat eksik bir hayattır..

Dansa bu aralar çok vakit ayırıyorum.Tabiki 1 seneyi geçti neredeyse..Artık u işi bilerek yapıyorum ve çok keyifli.Nereden bilebilirdim ki Tango ile başladığım bu macerada beni salsa nın kendisine aşık edeceğini..Son zamanlarda Cookla da dans gecelerine gidiyorum.İnanılmaz keyifli,inanılmaz enerjik...Herkese tavsiye etmekte fayda var bir kez daha..Danssız bir hayat eksik bir hayattır..

Galatasaray Schalke yi Geçti bir kere...

Galatasaray için gerçekten çok zor bir maçtı.Rakip son yıllarda Bayen ile birlikte Alman futbol ekolünün en önemli takımlarından biriydi.Ancak Galatasaray gerçekten değişik bir takım.İş Avrupa olduğunda bütün olumsuzlukları unutup futboluna bakan bir takım. Ben Galatasaray ' ı bir kaç eksiklik dışında beğendim.Hamit ilk yarı kusursuza yakın oynadı.İnsiyatif aldı,Koştu,Çabaladı.Eboue saha içinde yarattıklarının dersini almış,Çalışkandı.Dany risk almamaya dikkat etti.Muslera yenilen golde ki büyük hatası dışında olağanüstü oynadı. Schalke çok koşan,savaşan bir takım. Bastos ve Uchida gibi çok koşan 2 oyuncunun yanında Draxel gibi genç bir yeteneğe ve Pukki ve Farfan gibi 2 önemli çalım ustasına sahiplerdi. Ancak Galatasaray ilk yarıda gerçekten rakibe boş alan bırakmadı.Bölge savunmasında ve savunmanın göbeğinde neredeyse hiç açık vermedi.Sneijder süratini ve isteğini, Selçuk ise pas anlamında servis te ki ustalığını dosta düşmana anlattı. Drogba gerçekten kaliteli kumaş.Ancak fizikman hiç hazır değil.Onun rakibin her dürtmesinde yerde kaldığını görünce nerede eski Drogba demeden geçemedim.Çin Liginden hazır gelmediği belli.Yalnız öyle olağanüstü 3 pas verdi ki bu adam bu takımda yine de olmalı dedim içimden.Rakibi adı ile bile korkuttuğu gerçeği de cabası. 2 Yarıda Terim oyuncu değişikliklerinde haklıydı ancak gecikti.Rakibin 2 .golünün geleceği çok öncesinden belli olmuştu.Buna rağmen oyunun sonlarında doğru Galatasaray yine dengeyi kurdu ve öne geçti.Sizlerle ne kadar övünsek az. Çünkü deplasmanda İyi bir Alman takımını yenerek elemek Her takımın harcı değil...