15 Mayıs 2011 Pazar

FUTBOLUN F'Sİ....

Şu anda birinci ligde puan durumuna bakanlar dört büyükleri birlikte göremedikleri bir manzara ile karşılaşıyorlar. Aslına bakarsanız geçen sene Bursaspor ‘un şampiyon olması ile yavaş , yavaş futbolumuz da bir şeylerin değişeceği sinyalleri verilmişti. Artık Anadolu kulüpleri uzun zamandır doğru altyapı hamleleri, tesisleşme yönünde attıkları sağlam adımlar ve getirmiş oldukları kaliteli yabancılar ile büyük kulüpler ile çok rahat mücadele edebiliyor. Şimdi Bursaspor ‘un her ne kadar geçen sene yaşamış olduğu başarıdan uzaklaşsa da yaşamış olduğu istikrara birlikte göz atalım.Sağlam’ın takımı bu sene kalede Dimitar İvankov ‘un yaşamış olduğu formsuzluğa, defans bloğunda özellikle Şampiyonlar liginde büyük hatalar yapmasına ve yenilgiler almasına rağmen yine de 3.sırada bulunuyor.

Sezon ortasında Glasgow Rangers takımından gelen Kenny Miller gerçek anlamda bir santrafor. Ceza sahası içerisinde nokta atışları bu kadar isabetli bir oyuncuyu uzun zamandır futbolseverler göremedi. Aslına bakarsanız hücumda partneri olarak getirilen Altidore’ dan çok daha iyi bir oyuncu getirilse Bursaspor forveti çok daha rahatlar. Sercan ‘dan verim alınamaması ve transfer söylentileri, Volkan Şen ‘in yaşamış olduğu sorunlar, Turgay Bahadır ‘in bir türlü İlk on bir ‘e adapte edilememesi bu sıralamayı getirdi diyebiliriz.

Şampiyonluk yarışında ise şu anda Fenerbahçe ile Trabzonspor sürekli yer değiştiriyorlar. Şenol Güneş ‘in felsefesi, Burak yılmaz ‘ın gol yollarında ki artan grafiği, Umut Bulut’un özellikle asist anlamında sorumluluk alması, formsuz Yattara ya da yeni gelen Polonyalılardan istenilen verim alınamaması gibi durumları örttü diyebiliriz.Aslına bakarsanız keyifli bir lig yaşanıyor. Her takım her takımı saha farkı olmaksızın yenebiliyor. Eskiden olduğu gibi sürekli yaşanan galibiyet serileri çok nadir görülüyor.Bunu başaranlardan biri de Fenerbahçe…

Gelen eleştirilere rağmen antrenörüne sahip çıkması ve desteklemesi, gideceği konuşulan oyuncuları bile kazanma yolunda adımlar atılması bu başarıyı getirdi diyebiliriz.Bu tabloda Galatasaray ve Beşiktaş erken gönderilen antrenörlerinin sonuçlarını alıyor. Bir antrenörün takımı tanıması, fonsiyonlarını belirlemesi ve uygun saha içi taktikler geliştirmesi için takımla birlikte sezon öncesinde yada çok daha öncesinden birlikte olması şart. Galatasaray’ın Hagi ‘yi sezon ortasında getirip sezon sonu gelmeden göndermesi bu sene ligin en anlamsız olayıydı diyebiliriz. Ve Gaziantepspor yaratıcı orta sahası, fırsatçı ileri uç elemanları ve sağlam defans bloğu ile bu sene ligin en iyi takımlarından biri idi.Kaleci Karcemarskas ile birlikte Wagner, Popov, Nounkeu, Olcan, Cenk gibi pek çok oyuncusu bu sene bir çok takımın gıpta ile baktığı oyuncular oldu. Alkışlar Gaziantespor ‘a …

Ancak Eskişehirspor, Karabükspor, Manisaspor ve Kayserispor Türk futbolunun özellikle kısıtlı bütçelere rağmen ne kadar geliştiğini gösterdi. Bu 4 takım da zaman zaman oynadıkları futbol ve göze hoş gelen oyun tarzları ile ligimize zenginlik kattı. Burada Manisaspor ‘un özellikle son haftalarda almış oldukları yenilgilere dikkat çekmek lazım. Bu yenilgilere rağmen onların futbol felsefeleri, oyunu soğutmaya yönelik hiçbir girişime mahal vermeden oyunlarını oynama istekleri önemliydi. Belki Makakula ‘dan daha fazla verim alınabilse onların gol yollarında yaşamış oldukları sıkıntı da çözülecekti. Görünen o ki; Milli takımlar düzeyinde henüz istenilen seviyeye gelemesek de oyun anlamında ve oyunun yansıdığı tablo anlamında eskiden olduğu gibi dört büyüklerin ilk dört sırayı paylaştığı bir resim göremiyoruz. Bu da artık ilerleyen yıllarda çok şeyi değiştirecek…