9 Ağustos 2012 Perşembe

İşin Sırrı...

Twitter son günlerde Facebook‘un bir hayli önüne geçti. Aslında Twitter‘ı büyük bir köy, konuşulanlarıda köy kahvesinde yaşananlar olarak düşünebilirsiniz. Nerede ne varsa hemen öğrenme şansına sahip olduğunuz gibi bu durum çoğu zaman bilgi kirliliğine de yol açmakta. İnsanlar bazen kurumsal kimliklerini de bir kenara bırakıp rahatlıkla dökmek istedikleri taşları dökebiliyorlar. Hiç şüphesiz twitter takipçi sayısı olarak yakın bir gelecekte Facebook‘un popülaritesini ele geçirecek ve çok daha fonksiyonel hale gelecektir. Peki hiç düşündünüz mü, dünyada saniyede kaç internet sitesi açılıyor? Bu sitelerin kurulması aşamasında ülkemizin pastadan aldığı pay ne kadar.. Olimpiyatlar konusunda bile bilgileri olimpiyatlar adına açılan site ya da bloglardan değil spor sitelerinden ediniyoruz. Batı dünyasında ise bu durum hiç böyle değil. Bizden çok daha fazla teknolojiye odaklandıkları kesin. Peki bu işin sırrı teknokentler de mi, silikon vadilerinde mi? Bakın yıllardır biz övünerek gururla hazırladığımız Pardus‘tan bahsediyoruz.Peki neden yerli arama motoru projelerimiz yerinde sayıyor. Ruslar‘ın arama motoru Yandex bile Türkiye de ofis açıp tanıtım faaliyetlerine girişirken biz neden hala yabancı arama motorlarında zorlanıyoruz. Kabul edelim Google ve Altavista gibi arama motorları büyük kolaylık. Ancak artık bu işe bir yerinden de başlamanın zamanı geldi geçiyor. Oysaki biz patlamayı alışveriş sitelerinde yaşıyoruz. İyileri olduğu gibi kötüleri de piyasayı ele geçirmiş durumda. Kendimize ait bir sosyal ağ'dan geçtim kendimize ait bir değil onlarca yazılım üretmeliyiz ve bu yazılımlara kaynak sağlamalıyız.Bizim kullandığımız Twitter çok basit bir arayüzden oluşmakta. Ancak bu fikrin hayata geçmesinin kolay olmadığına eminim. Yine de bu kadar sürede tutulması üretim aşamasından çok daha kolay oldu. Dünyada yakın gelecekte dijital dünya çok daha fazla hayatımıza girecek..Treni kaçırmadan İstasyonda olmalıyız..Benden söylemesi..

Olimpik Günlerden Manzaralar...

Son günlerde Olimpiyatların da etkisi ,Türkiye liginde yaşanan transfer gelişmeleri,basketbol ligimizde yaşanan oyuncu kapma mücadelesi ile gündem oldukça renkli geçiyor.Öncelikle ligimize bakalım. Geçtiğimiz senelerde flash transferlere alışmış olan Fenerbahçe bu sene bir hayli durgun.Gündem de bir çok isim olmasına rağmen sarı lacivertliler hala bekleme modunda.Buna karşılık Galatasaray özellikle Amrabat transferi ile bu sene bir hayli öne geçti şimdiden .Beşiktaş ta ise şu an mali sıkıntılar ön planda. Bu sene Fenerbahçe ‘ nin en büyük transferi Aziz Yıldırım demiştik.Haklı da çıktık.En azından şu anda camia da sağlanan kenetlenme ve bütünleşme had safha da..İlerleyen dönemlerde Forvete Moussa Sow ‘ un yanına kuvvetli bir ayak alınacağı da aşikar. Beşiktaş ise Escude ve Mcgregor transferleri ile bu yarışın bir hayli gerisinde kaldı.Çünkü her iki isim de miadını doldurmuş futbolcular. Ve farkındamısınız bilmiyorum ama Kayserispor,Orduspor,Bursaspor ve Gaziantepspor bu sene yapmış oldukları hamleler ile artık çok daha ön planda olacaklar.Medyanın bu takımlara daha fazla ilgisi futbolumuz için şart.Kayserispor ‘ un almış olduğu Bobo ve Boca Juniors tan alınan Mouche çok önemli oyuncular.Bursaspor ‘ un almayı düşündüğü Kolo Toure de takıma katılırsa önemli katkı sağlayacaktır.Keza Orduspor da Hector Cuper ‘ in başlatmış olduğu futbol hamlesi bu sene alınan arjantinli futbolcular ile önemli bir devrime dönüşmekte.Cuper ‘ in transfer etmiş olduğu Monje özellikle konuşulacak bir oyuncu. Basketbol ligimizde ise Erman Kunter ‘ in şampiyon Beşiktaş ‘a adım atması her türlü olanaksızlığa rağmen camiaya umut vermekte.Kunter düşük bütçeli takımlara seviye atlatmakta usta.Kariyeri bunun örnekleri ile dolu.Ergin Ataman lı Galatasaray Jamont Gordon transferi ile ön plana çıkarken Fenerbahçe Sato ve Batiste transferi ile bu sene şampiyonluğun en güçlü adaylarından.Futbol liginde transferler bazında yaşanan durgunluğa rağmen basketbol ligimiz şimdilik daha canlı. Bir de olimpiyatlara gelelim.2008 olimpiyatlarında bir altın madalya ile tamamladığımız olimpiyatlara...Tarihimizin en yüksek sporcu sayısı ile katıldığımız Londra da düzenlenen tarihi olimpiyatlara... Neden başarılı olamıyoruz..Neden galibiyetleri de mağlubiyetleri de gözümüzde büyütüyoruz.Alın işte voleybolcularımız. 2 senedir inanılmaz formda olan Aurelio Motta ‘ nın takımı bile Brezilya ya şansız bir şekilde kaybettikten sonra Çin ‘ karşısında galibiyet ulaşabilecekken maçı kaybediyorlar.Sırbistan kariısında alınan skor ise ancak teselli olur. Bu takımda artık Bahar ‘ ın servis hatalarına alternatif bulunmalı...Nerede eski günlerdeki maçı çeviren Neslihan ?..Bu takım da File önünde rakipleri karşısında kısa kalan Esra ‘ nın bir alternatifi olmaz mı.? Bu takım daha iyisini yapabilecekken böyle yerinde saymamalı.. Ve basketbolcularımız..Angola önünde zaten favoriydiler.Çek cumhuriyeti de onlara rakip olamazdı.Olamadı da..Onları büyük takımlar karşısında izlemek lazım.Hollingswoth un katkıları çok önemli.. Biz en büyük aşamayı devşirme sporcularla destekli olarak atletizm de de yapsak başarılı olduk diyebiliriz.Artık Eşref Apak ve Süreyya Ayhan ‘ ın açtığı yoldan bugün Nevin Yanıt,Fatih avam gibi sporcularımız devam ediyor.Emin olun geçen senelere göre dereceleri de mücadeleleri de daha üst düzeyde olacak.Aynı şeyi atletizm ve yüzme de de yapabiliriz.Çok zor değil.Ancal ya Halter de yitirdiklerimiz.. Halter de ki üstünlüğümüzü göz göre,göre kaybediyoruz.Artık Türk sporcuları bazı kategoriler de dereceye bile giremiyorlar.Herşey futbol ya da basketbol demek değil..Sporu bir bütün olarak kabul etmeliyiz Ve herşeyden önemlisi sporcu nesiller yaratmalıyız.Tabiki ilerleyen yıllarda başarı ve olimpiyatları bekliyorsak…
https://twitter.com/AkdeniZZZZzzzz http://zoomlabakalim.blogspot.com/