21 Mart 2010 Pazar


Son zamanlar'da reklamları izliyormusunuz bilmem.Ben izlemiyorum.Çünkü reklam dünyasında birbirinden feyz alan,destek alan anlayışın gitgide kendini tekrarladığına şahit oluyorum.Büyük markalar içeriği zayıf,kurgusu ise içeriğinden farksız reklam'lar yapmakta gerçekten birbirleri ile yarışıyorlar..Son zamanlar'da etkisi altında kaldığınız,sizi markaya yakınlaştıran bir reklam hatırlıyormusunuz..?

Reklamcılık gerçekten zor,Markaya yönelik en cazibeli sözcükleri kısa bir süre içerisinde vericeksiniz.Bence burda marka'yı ve reklamları sadece izlenmesi kolay olsun diye basitleştirme noktasında bir eksiklik hissediliyor.

Markanızı gizemli kılmak,markanın sunduklarını müşterinin beklentilerine uygun şekilde vermek hep unutuluyor..Böyle olunca stüdyo'da çekilen gsm reklamları,elinde telefonla dolaşan insanlar,benzinci'den hediye puan bekleyen banka müşterileri,gibi bir çok senaryo ile karşılaşıyorsunuz..Oysaki süt reklamı yapmak için illa inek göstermeye lüzum yok....Reklam'da sunulan ögeler,mekan,oyunculuk,ürünün konsepti hep dikkat ile seçilmeli....Eliniz'de iş yapıcak bir ürününüz var ise bunu tüketicinin kalbine gözlerinden dalarak vermelisiniz..Siz kendi reklamınızı yaptığınız ürünü kullanıyormusunuz....? Bence bu soru çok şey anlatıyor..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder