25 Mart 2012 Pazar

Süper Ligin en iyisi kim olur ..?

Türkiye liginde aslında her şey beklenilen seyirde ilerliyor. Galatasaray kadro üstünlüğü,yıldızları ve antrenör farkı ile sadece bir adım önde. Sıralama da ardından gelen Fenerbahçe ve diğer takımlar her zaman olduğu gibi takipçileri. Burada tek sürpriz Fenerbahçe ‘nin performansı kesinlikle..

Fenerbahçe Galatasaray derbisinden sonra artarak yükselen bir form grafiğine sahip.Bunda da en büyük pay Kaptan Alex ‘ ait. De souza öyle bir sporcu ki… Sadece saha içinde değil saha dışında da örnek hareketleri ile taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmış durumda. Evet fazla koşmuyor ; ama gerekli yerlerde koşuyor ve en önemlisi arkadaşlarını da koşturuyor. Bir oyuncunun sadece vücudu ile değil kalbi ve oyun zekası ile neler yapabileceğinin en güzel ispatı. Kaptan zor durumlarda takımının en büyük toparlayıcısı.

Belki de Galatasaray ‘ın Hagi ‘nin gidişinden sonra almış olduğu Felipe,Concecaio,Lincoln ,Misimoviç gibi futbolcuların yapamadığını tek başına rakip bir takımda yapıyor. Ancak geçtiğimiz yıllarda bu durumdan çok çeken ve orta alanın ortasına gerekli takviyeyi bir türlü yapamayan Galatasaray da bu sorunu bu sene takım oyunu ile çözmüş durumda. Her biri birbirinin tamamlayıcısı oyuncular ile saha da Fenerbahçe ‘nin aksine roller paylaşılmış durumda.


Hangi sistem daha sağlıklı derseniz elbette Galatasaray ‘ın ki demek gerekli. Ancak saha da Alex tipinde oyunculara da her zaman ihtiyaç var. Fenerbahçe keşke ligin ortalarına doğru basit hatalarla kaybetmiş olduğu maçları kaybetmese demek geçiyor içimden. Çünkü bu sene yaşadıkları durumlar neticesinde geldikleri nokta da inanılmaz.


Bir de Sivasspor gerçeği var. Onlar da eski günlerdeki formlarına tam olarak ulaşamasalar da uzun zaman sonra kendilerini yeniden hatırlattılar. Bu sene Grosicki, Eneramo , Suarez ve Kadir gibi usta ayakları ile güzel sonuçlar aldılar. Bir tebrik onlara…


Bir tebrik te file de Avrupa Şampiyonu olan sarı meleklere. Büyük bir bütçe ile kurulmalarına rağmen kaprissiz, arkadaşlığın ve dostluğun tavan yaptığı bir takım oldular. Saha da sadece sonuç almakla kalmadılar oynarken de keyif aldılar, keyif verdiler. Bu şampiyonluğu hak etmişlerdi… Sadece kutlamak kaldı bizlere onları..


23 Mart 2012 Cuma

Tamindir 8 Yaşında Ziyaretçilerine Hediyeler Dağıtıyor!

Aylık 9 milyon ziyaretçi adedine ulaştığımız şu günlerde daha fazla kullanıcıya daha iyi hizmet vermek için çalışırken sizlerin her gün daha da fazla tercih ettiğini görmek bize mutluluk veriyor.

Her zaman daha iyisini yapabilmek için bize motivasyon sağlayan kullanıcılarımızı elbette yeni yaşımıza girerken unutmadık. 8. yaşımızın şerefine hem sosyal medya hesaplarımızda bizi takip eden hem de bloglarında ve internet sitelerinde bizden bahsetmeyi tercih eden kullanıcılarımıza yönelik çok çeşitli hediyelerimiz var.

Tamindir 8 Yaşında">tamindir

19 Mart 2012 Pazartesi

DEVREDEN ÖNCE FENERBAHÇE DEVREDEN SONRA GALATASARAY...

Fenerbahçe’ nin bu sene yaşadığı zorlukları dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışmıştık. Gerçekten Fenerbahçe’ nin şu an ligde bulunduğu konum yaşadıkları düşünülürse mucize. Bu yüzden de Fenerbahçe ‘nin gösterdiği dirayet ve efor her türlü iltifatı hakkediyor. Buraya kadar tamam. Ancak bundan sonrası için söyleyeceklerimiz var.


Fenerbahçe dün akşam ki maçı rahatlıkla kazanabilirdi. Defansında ilk yarıda 36 .dakika da ki gol pozisyonuna kadar tehlike yaşamayan ve 2-0 üstünlüğü yakalamış bir takım nasıl olur da ilk gol pozisyonunda bütün sorumluluğu kalecisine verir.
Fenerbahçe genelde bu ara paslarında yapılan kademe hatalarını sıkça yaşıyor. Necati ‘ nin top tekniğini düşünürsek zorlukla verdiği bu ara pasında yaşanılan kademe hatasını siz düşünün. Fenerbahçe defansı kontrollü bir biçimde kademe yapamıyor.


Aslında dün maç başlarken Alex ‘in çalışkanlığı Ziegler ‘in sol kanatta ki takipçiliği ve Mehmet topuz ‘un sürekli rakibi bozmaya çalışması ile orta saha da Fenerbahçe ye üstünlük kazandırdı. Zaten Moussa Sow gibi güçlü bir oyuncuyu tutmakta zorlanan Galatasaray defansı stad da ki atmosferin de etkisi ile bir anda orta sahaya gerekli desteği vermeyi unuttu.


Bu yarının şüphesiz yıldızı Ziegler di. Çıkan bir topu son ana kadar bırakmayan İsviçreli hem profosyonellik dersi verdi hem de çabalarının karşılığını aldı.
Keza Alex ‘ in Galatasaray Kalesini yoklama girişimlerinde de hep o başrolde vardı. Alex , Baroni ve Emre genel anlamda çok iyi mücadele etti. Galatasaray ise Elmander ‘ i alabildiği için ne kadar şanslı bir takım. Uyanık oynadılar. Rakipten etkilenmemeye çalıştılar. Ne zaman ki Fenerbahçe ‘ nin temposu düştü ve defansında ki zaaflarında etkisi ile istikrarlı hücumlar yapamadı. Galatasaray ‘ ın da ekmeğine yağ sürüldü.

Kabul etmek gerekir ki kondüsyon açısından Galatasaray çok daha hazır ve diri bir takım. Zaten bunu da atmış oldukları ikinci golde daha net gördük. Fenerbahçe defansının sol kanadında ki oyuncular tabiri caizse uyudular. Eğer maç devam etmiş olsaydı Galatasaray için sonuç daha farklı olurdu.


Özetle muhteşem gollerin atıldığı, Moussa Sow un takıma iyice alıştığının belgelen diği, ve bu tip gollerine devam edeceği, Fenerbahçe’ nin birlik ve bütünlük mesajları ile tüm Türkiye yi etkilemeye devam ettiği, Galatasaray ‘ ın da sabrının meyvelerini aldığı bir maç izledik. Çok keyifliydi.

17 Mart 2012 Cumartesi

evimister...

http://www.evimister.com/Bosphorus-Kahvaltilik-Cerezlik-Porselen-Ahsap-3lu-Set-3000221000-5680.html

http://www.evimister.com/Days-In-Colours-Sepet-Havlu-30x50-cm-19230.html

Bu site ilginç bir site ama çok cazip ürünleri ve güzel tasarımları var..Denemelisiniz derim bir defa..Bu ürünler çok hoş,açıkçası her eve gidecek türden..:)

15 Mart 2012 Perşembe

Şimdi Reklamlar..

Neden Ülkemizde etkili sosyal medyayı da içine alan Viral reklam kampanyaları yapılmıyor hiç ? İnsanları sosyal medya platformlarından oy vermeye yönelten , onları reklamın kampanyanın bir parçası değil bir figüranı olmaya yönlendiren bu davranışlar sizce reklamların özgürlüğüne ve özgünlüğüne ne kadar katkı sağlıyor ?

Örneğin elinizde yıllardır müşterinizin bildiği, kullandığı, denediği ve çoğu zaman mevnun kaldığı bir ürününüz var. Ancak siz yine de eldeki mevcut müşteri kitlenize birçok yeni tüketici katmak durumundasınız. Bu nedenle önceliğiniz amacınız onların dikkatini mi çekmek olmalı ? Yoksa onların dikkatini çekip , elinizde ki ürünü tanıtıp müşteri de merak duygusu mu uyandırmalısınız ?

Son dönemlerde ülkemiz de ki bazı yabancı firmalar dünyada ki viral reklam kampanyalarından etkilenip müşteriyi kendilerini anlatabilecekleri alana rahatça taşıyorlar. Ancak unuttukları nokta gelen müşterinin o mecrada kalmayıp , ürünle değil kampanyanın sloganı ya da içeriği ile ilgilenip hemen ilgisini kaydırması oluyor. Bu anlamda sadece müziği , oyuncuları ya da senaryosu ,ile değil hayatın içinden çıkmış örnekleri ile de insanların günlük hayatından parçalar bulabilecekleri tanıtımlar gerçekleştirmek daha doğru değil mi ?

Sosyal Medyanın en büyük zaaflarından birisi çabuk tüketilebilir bir şey olması. Herhangi bir fast food restoranına gidip bir menü sipariş edip yerinize oturana kadar geçen sürede pek çok laf, slogan trend topic olup etkisini kaybedebiliyor.

Öyleyse devamlılık ve bunun sonucunda kazandığını yeniden kazanıma çevirmek şart… Bunu da sanırım en çok insanlar ile etkileşebilenler başarabiliyor. Ne kadar doğru değil mi… GÖNÜL'DEN SÖYLENMİŞ BİR TATLI SÖZ KADAR İNSANI SEVİNDİRİCİ BİR ŞEY DÜŞÜNEMİYORUM
Oğuz Akdeniz

http://zoomlabakalim.blogspot.com/
https://twitter.com/#!/oguzakdeniz

Galatasaray da değişen Beşiktaş ta değişmeyen şey ne..?

Beşiktaş Galatasaray maçı öncesinde Galatasaray ‘ın avantajlı olduğunu ; kendi sahasında oynamakla birlikte hücumda çok daha çabuk dağılan ve gole giden önemli oyuncuları olduğunu belirtmiştik.Maç öncesinde biz bunları söylerken bu defa Carvalhal ideal onbirine yakın bir kadro ile sahaya çıktı.

Bu kadro Galatasaray ‘ın orta saha da ki presini durdurmaya yönelik , sürpriz paslar atabilecek bir orta saha dizilişinin üzerine kurulmuştu. Queresma ve Simao gibi 2 önemli oyuncunun kişisel gayretlerinin yanında bu alanda bu ikiliye iştirak edecek yerli bir oyuncunun olmaması takımın dezavantajı idi.



Nitekim Beşiktaş her 2 golde de Queresma’ nın geniş alanda oynama çabalarının üretmiş olduğu pozisyonlar ile gole gitti. Ancak Galatasaray her ne kadar defansında zaman zaman açıklar verse de tempolu oyunda iyiniyetli geriye koşan, orta sahada çok daha çabuk ve etkili toplar atabilen bir takım.

Üstelik kalede Muslera ilerde Elmander takıma kendini kabul ettirmiş güven veren oyuncular. Trabzonspor da iken sorunlar yarattığı söylenen Engin ‘in bile burada ne kadar faydalı olmaya çalıştığını gözlerimizle gördük. Üstelik Selçuk ile birbirlerini önceden tanımaları bu anlamda Galatasaray ‘a avantaj sağlamakta…

Galatasaray bu maçta özellikle orta sahada koymuş olduğu presin meyvelerini doğru kombinasyonları uygulayarak gole çevirdi. Riera ‘nın sol kanadı iyi kullanması ve kaleye gitmekten çekinmemesi, Selçuk ile girmiş olduğu pas alışverişi ve zaman zaman sağ kanatta da bunu diğer oyuncuların hissettirmesi Beşiktaş defansının fazlaca kapanmasına neden oldu.

Beşiktaş oyun genelinde olumlu bir tablo çizdi. Deplasmanda olduklarını da düşünürsek ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Carvalhal yine elindeki kadroyu en iyi şekilde kullanmaya çalıştı.

Ancak maçın sonlarına da doğru olsa yine Elmander sahneye çıktı ve kendini gösterdi. Beşiktaş Fernandes ‘in eksikliğini ne kadar hissettiğini bu maçta ilk kez bu kadar net algıladık. Çünkü bu oyuncu aynı zamanda Simao ve Queresma arasında bir köprü gibi top alışverişi yaptırabiliyor. Sonuç olarak sahada pozitif bir futbol ve bol gollü bir maç izledik…

http://zoomlabakalim.blogspot.com/

https://twitter.com/#!/oguzakdeniz

Sosyal Medyanın Yarını...

Alışveriş , zevklerimiz, bağlılıklarımız ve alışkanlıklarımız günden güne değişiyor. On beş sene öncesinde tek eğlencemiz sinema iken bu gün sosyal medyanın da hayatımıza girmesi ile bir çok şey farklılaştı.

Hayatımıza giren yeniliklere bakacak olursak internetten yapılan alışverişleri ve alışveriş sitelerini sayabiliriz. Kepenk açma derdi yok, Müşteri etkileme derdi yok… Aslında her şey buraya kadar güzel…

Fakat bu sitelerin hangi birisi sosyal medya’ yı hem amaç hem de araç olarak kullanıyor. Sanırım hiç biri… Çünkü bu firmaların pek çoğu büyüklüklerine yakışır stratejilerle piyasaya sokulmuyorlar. Bu konuda küçük firmaların çok daha iştahlı ve akılcı hareket ettiklerini görebilirsiniz.

Markaların sosyal medya ‘ yı kullanmadan önce bir yol haritası ve mutlaka bir fayda analizi yaptırmaları şart. Çünkü sosyal medya da insanların şu ana kadar henüz görülmese de bir marka üzerinde şikayetlerini iletebilecekleri o kadar geniş bir mecra var ki. İnsanların birbirlerini en kısa ve en kolay yoldan etkileme şeklini neden doğru kullanmayı başaramıyoruz ?

Bugün bizim günlük hayatta kullandığımız ,kullanacağımız ya da kolaylıkla bilgiye erişebileceğimiz kanalların birer sosyal medya hesapları olsa, burada eğlence ve faydalı bilgileri bir arada sunsa bu değişik ama yararlı bir anlayış olmaz mıydı..?
Yurtdışında silikon vadilerinde üretilen projeler bu alanda da büyük ses getiriyor. Ya da sadece yaratıcılığa prim veren teknoloji dünyasında neden biz geri planda kalıyoruz.Bunun cevabını eminim sizde biliyorsunuz…




http://zoomlabakalim.blogspot.com/
https://twitter.com/#!/oguzakdeniz