14 Ocak 2012 Cumartesi

Beşiktaş gibi Futbol oynamak...

Kısa bir aradan sonra nihayet futbol sezonu yeniden başladı. İlk haftalarda görünen o ki sıralama kolay kolay değişmeyecek. Fenerbahçe Orduspor gibi zor bir deplasmanda bir puan kazandı yada 2 puan kaybetti. Aslında Fenerbahçe bu maçı kazanabilirdi. Ne de olsa Hector Cuper henüz Orduspor ‘un başına yeni geçmişti. Takımı tanıması için zaman gerekliydi. Ama Orduspor lu oyuncular başta Stancu ve Culio olmak üzere yeni hocalarının gözüne girmek için çok çalıştılar. Kanatlardan etkili bindirmeler ve orta sahadan direk Fenerbahçe kalesine etkili top sürmeler ile rakip defansı bir hayli yıprattılar. Fenerbahçe bu kez kolektif futbol oynamaktan uzaktı.


Sadece Dia ‘nın yaratıcılığı ile bir şeyler yapmaya çalıştılar. Bienvenue de ki düşüş ise hala sürmekte.Bu oyuncunun yeteneklerinin bu olmadığını biliyoruz.Bu sene ise asıl sevindirici gelişme büyük takımlar dışındaki ekiplerin gitgide daha profosyonelleştiği gerçeği.


Bu futbolumuz adına çok sevindirici. Bir de sessiz sedasız ilerleyen bir takım var. Henüz biraz arkalarda. Ama şu iyi bilinmeli ki Carlos Carvalhal bu senenin en flaş isimlerinden. Beşiktaş Quaresma nın yokluğunda bile doğru futbol oynamaya devam ediyor . Çok koşuyorlar. Takımda oyun disiplinin Guti ‘nin ayrılışından sonra hakikaten yerleşmiş. Veli kavlak formasına ısındı. Simao,Almeida gibi futbolcular eskisinden çok daha fazla koşuyorlar, çalışıyorlar .
Ve Mustafa Pektemek Gençlerbirliğinde ki çıkışını devam ettiriyor. Fırsatçı. Ceza sahası içinde müthiş bir gözlemci ve takipçi. Çelimsiz fiziğine rağmen çok iyi bir golcü olacak. Bu başarının altında yatan isim ise hiç şüphesiz Carvalhal.


Onun büyük bir isminin olmaması belki de şimdiye kadar onu medya nın gündemine yeteri kadar taşıyamadı. Ancak unutulmaması gereken bir şey var ki soğukkanlı duruşu,oyunu iyi okuması ,mütevaziliği ve sempatik tavırları ile Carvalhal önümüzdeki sene de Türkiye de kalmalı.
Çünkü onun Türk futboluna faydalı olmaya çalıştığını görmemek için Beşiktaş ‘ı hiç izlememiş olmak gerek…