2 Ocak 2011 Pazar

Yerlerinizi alın

Yerlerinizi Alın..

Beşiktaş konyaspor maçının ardından bir söz..” Sahada 60′ların futbolu oynandı ” Aslinda hem basketbol hem de futbol ligimizde takımların bütçelerindeki milyon dolarlik farklarin belki de en tuhaf izah ediliş biçimi..Elindeki malzemeye göre oyna veya oynatma..Kapasiteni hesap et ,süprizler ile avun….Veya mucize yarat, Zor zamanlarda zor işler…

Bugün için ligimizde daha lig bitmeden şampiyonluk yarışı 2 takım arasında geçiceğe benziyor.Efes pilsen transfer döneminde inanılmaz hamleler yaptı.Coach perasoviç gerçekten avrupa arenasında saygı duyulan bir coach..Çember alti bir dönem maccabi tel aviv formasi ile harikalar yaratan vujcic’e emanet..Onun fizikman yetersizliğini roberts ve Nachbar ile kapatmaya calisiyorlar.Arka alanda rakocevic bilgece basketbolunu oynuyor.Onun takimin eli ayagi olmamasına sasmamak gerek.O kadar deneyimli ‘ki arkadaşlarinin bile hücumda zaaflarini örtüyor.Wisnievski ile uyumu mükemmel..Savunmada istekliler,ribaund konusunda sıkıntı yaşamıyolar ve maç kondüsyonları gerçekten çok iyi..

Fenerbahçe ise sean gregory may transferi ile yanlış bir ata oynamış gözüküyor.May müzmin sakat.Üstelik ilk avrupa deneyiminde fenerbahçe nin isteklerine ne kadar yanıt verebilir.

Mutlaka Avrupa dan bir nokta transfer yapılması gerekiyordu.Fenerbahçe nin kadrosu rakibinden daha derin.Kinsey gittikçe ligimizde pişti ve oyununu geliştirdi.Greer saygı duyulması gereken bir oyuncu.Lavrinoviç etkili ancak istikrarsız..Bazen barutu bitiyor ve moralman eski zamanlarını aratıyor.Ancak size ı ve basketbol altyapısı güçlü..Fenerbahce savunmasu sadece ömer ve thomas ın eline kalmış gibi..Savunmada savruklar..Tabiki seyircisinin devreye girmesi onları canlandırıyor.

Ancak son cholet maçında verdikleri savunma ribaundlarını unutmamak gerek..Preldziç in dakikaları azalmış gibi..Çok yönlü..Aslında oyun zekasını biraz daha geliştirirse ve topa sadece fizikman değil beynen de hükmetmeyi öğrenirse geleceğin toni Kukoç’u ….Çember altında vidmar’ın yokluğunu arıyorlar..Bu adam 2 sene öncenin vidmar’ı da değil..Bir gün bir oyuncu şunları söylemişti.O kadar çok idman yapıyoruz ki hiç basketbol bilmeyen bile bu mesleğin erbabı olur..Onun olgunlaşmasını beklemek gerekli demiştik…

Spahija nın elinde güçlü bir hamur var..Yoğurması onun disiplin taktik ve mental uzmanlığına kalmış..Efes ile çokça didişicekler..Ancak zor günlerde takım olmayı başarabilen ayakta kalıcak…

Ligimizde diğer takımlarin şampiyonluk şansı haftalar önceden görüldüğü gibi imkansıza yakın..Telekom bu sene gücünden çok kaybetti.Beşiktaş show ağırlıklı ama omurgası zayıf bir takım görünümünde..Galatasaray’in ise seyirci desteğinin artması şart.Yinede bu 3 takim arasında diğerlerini en rahatsiz edicek ekip..Şampiyonluk yarışı bir zaman sonra hareketlenicek..Yerlerinizi alın….
Oğuz AKDENİZ

Türkiye basketbol liginde son durum...

Lig Kazanı Kaynıyor..

Basketbol liginde bu sene tam tabiri ile kazan kaynıyor.Yılların efes pilsen’i 5 .lik basamağında,büyük yatırımlar yapıp lige büyük umutlar ile giren Telekom 10 .sırada Sadece bu 2 örnek bile dünya şampiyonasında yaşanılan 2.likten sonra işlerin hiçte eskisi gibi olmadığını gösteriyor.Fenerbahçe hepinizin tahmin ettiği gibi Karşıyaka yenilgisine rağmen birinciliğini koruyor.Bu sene zarfında takıma katılan lavrinoviç , Thomas, gibi deneyimli oyuncuların yanı sıra özellikle arka alanda bir çok yetkin kısa oyuncunun yer alması coach spahija’nın elini güçlendiriyor.Fenerbahçe tipik bir fastbreak takımı.Özellikle Kinsey , Ukiç ve Ömer gibi hızlı ve çabuk pas dağıtabilen oyuncularının olması ligimizinbir çok takımına ters gelebiliyor.Üstelik bu pasları zamanında skora dönüştürebilen oldukça iyi dış atıcılara sahipler.

Fenerbahçe ligin liderliği için en kuvvetli aday olarak gözüküyor.Efes pilsen ise geçmiş yıllara oranla kadrosunu büyük ölçüde değiştirdi.Perasoviç ; Dudley,cenk,ender gibi oyuncuları çoğu maçta ya hiç kullanmıyor ,ya da çok az süreler ile kullanıyor.Böyle olunca da Efes pilsen rotasyonu sıkışıyor.Bu da Efes pilsen in özellikle zorlu maçlarında skorun aleyhlerine dönmesine neden oluyor.Coach perasoviç’e acilen bu ligin analitiği anlatılmalı.Telekom ise Faruk akagün e sabretmeliydi.Aslında deneyimli coach’un istifasından sonra alınan galibiyetler de şaşırtıcı.Bu esnada takımın kimyası ile de oynanmadığına göre insanın aklına tipik coach-oyuncu ilişkileri geliyor.

Bu sene ligin eskilerinden Karşıyaka’nın ise geçmiş yıllarda genç oyunculara verdiği şansların semeresini aldığını görüyoruz.Genç Furkan çember altında 2 kişilik oynuyor.Geçen senenin istikrarlı kısalarından Holston,Ncaa lerin flaş ismi Osiris eldridge ile çok iyi uyum sağlamış.Andre smith’ in de sakatlıktan sonra tekrar aralarına dönmeleri ile Karşıyaka ligin set hücumundan çok hızlı hücumlara prim veren 2 .takımı olmaya aday.Bu senenin beklenmedik sonuçlar ile karşılaşan takımı ise Beşiktaş.Belli ki uyum sorunu yaşıyorlar.Chatman geçen seneden bildiğimiz gibi..Potayı gördüğünde topu çemberden geçirmesi an meselesi.Oldukça skorer ve gayretli.Arka alanda liklolitov ise a.j ogulvy birbirlerini iyi tamamlıyorlar.Cevher içerden dışarıdan oynayabilen çok yönlü bir oyuncu.Üstelik bir dünya starı olan Iverson da takıma monte edildi.Peki Öyleyse bu başarısız sonuçlar neden.Çünkü bu takım paslaşmayı gerçekten bilmiyor.Zaman zaman haluk yıldırım in saha içindeki tecrübesini arıyorlar.Çoğu zaman topu karşı sahaya geçirdikleri anda bile top kayıpları yapabiliyorlar.İyi niyetli ancak deneyimsizler.Belki de takim idmanlarında yardımlaşmaya ve paslaşmaya daha çok eğilmeliler..

Bu senenin flaş takımı ise Olin Edirne…Litvanyalılar çok formda,Smardjiski ise belki de gözü kapalı ligin ilk 5 takımında rahatlikla forma giyebilir.Türk oyuncular da yabancilar ile birbirlerine iyi ısınmış..Böyle giderlerse ligin en korkulan takımlarından biri olmaya devam ederler.Ayrica 5.sırada bulunan Antalya büyükşehir de gerçekten sürpriz sonuçlar alıyor.Muratcan güler’ in önderliginde Polat’ın skora katkısı ve yabancı oyuncularının iyi çıkması ile ligin bir çok takımı ile başa baş oynuyorlar.Bence bu gidişle Avrupa kupalarında seneye onları görebiliriz

Bu dünya şampiyonası bizlere biz şey öğretti ..Çalişirsan ve doğru zamanda doğru yerde iyi niyetli oyuncuları kadronda toplarsan maçın son saniyesine kadar kazanma şansın mutlaka vardır.Ligimizdeki takımlar da sanırım bu dersi iyi almışlar..
Oğuz Akdeniz

Kuzeyin efsane takımı

Kuzeyin efsane takımı

01 Ocak 2011

Trabzonspor ilginç bir takım. Yöre insanın özelliklerini de içinde barındıran, mücadeleci, güçlü ve sempatik insanların oluşturduğu bir ekip. Geçtiğimiz yıllarda efsane kadrosuyla Türkiye liginde bir çok başarıya koşmuş ve bir çok kupaya uzanmış bir klüp. Peki son yıllarda neden başarılı olamıyordu bir zamanların efsane takımı ? Alınan başarısız yabancılar, anlaşılan isimsiz hocalar ile ne başarı elde edilebilirdi ki?

Nitekim doğru yabancı oyuncu seçimleri, altyapıdan gelen gençlerin yavaş yavaş kadroya katılması ve taraftarının gücü ile bu tablo birleşince başarılı sonuçlar ard arda geliverdi. Trabzonspor kadrosuna katılan başarılı olan yabancılardan sadece Jean marie Pfaf, Lars Olsen, Hans Sommers, Şota ve Arçil Arveladze ve biraz da Marco Aurellio yu belki sayabiliriz. Onun dışında gelen Yugoslavlar, Brezilyalılar ve diğer yabancı oyuncularin hiçbiri bu güzel şehrimizin takımında iz bırakamadı.



Oysa Şenol Güneş faktörü devreye girince eldeki mevcut yabancılarin birçoğu iki kişilik oynamaya başladılar. Şenol Güneş saha dışı motivasyonu yüksek, maç öncesi takıma yüklediği antreman programları ve verdiği taktikler ile önemli bir isim . Belki de Türkiye liginde bu kadar kendisini geliştirmeyi başarabilen bir ikinci isim daha yok. Bu yüzden oturmuş Trabzonspor kadrosu her maçta kendisini aşabilecek sinyaller veriyor.

Eğer ki şu anda ki takım belki Avrupa kupalarından elendiği Liverpool ile 2.kez karşılaşsa ada temsilcisi bu kadar kolay kurtulamazdı. Metalist Kharkiv ekibinden alınan Jaja çok iştahlı ve güçlü bir oyuncu. Uzun Fulelere sahip ve driplingleri ile rakip savunmaları yıpratabiliyor. Elbette ki Jaja ya yardımcı olan oyuncu da Umut Bulut gibi güçlü, atletik ve koşuları etkili bir oyuncu olunca Trabzonspor un hücum hattı daha da renkleniyor.

Orta sahada Alanzinho nun yaratıcılığı ve Gustavo Colman ın becerileri de bu 2 li'ye destek verince Trabzonspor orta sahadan hücum hattına çok çabuk top taşıyabiliyor. Burda bir parantez de Selçuk İnan ve Engin e açmak gerekiyor.Selçuk orta alanda çalışkan ve bu 2 yabancı oyuncuya en çok destek veren isim. Riske girmiyor, soğukkanlı ve teknik. Yardımlaşmayı sevmesi ve takım için ciddi bir görev adamı olması da en önemli özelliği. Engin ise süprizleri seven bir oyuncu. Yaratıcı ve çalışkan. Ancak bazen çok fazla rakibin üzerine gidebiliyor. Böyle durumlarda çevresine bakması daha isabetli olabilir.

Defansta ise trabzonspor Egemen, Cale gibi oyuncuları ile sağlam bir pozisyon çiziyor.

Bütün bu oyuncuların Trabzonspor un kanatlara topu açan ve kullanan, orta sahadan ileri ikiliye uzun toplar yerine daha çok paslaşarak indiren hücumunda bu kadar uyumlu olmalarında antrenör faktörü devreye giriyor. Belki Şenol hoca'nın Kore deneyimi ve dünya kupasında birçok ekibi aynı anda analiz etmesi onun oyun anlayışına görev sorumluluğu , taktiksel zenginlikler ve pozisyon alma noktasında önemli artılar getirmiş.

Trabzonspor'un son olarak kadrosuna kattığı Brozek kardeşler ise isabetli seçim.Krakov forması ile elde ettikleri başarılar ortada. Polonya milli takımının banko 2 oyuncusu. Hem forvet hattında hem de sol kanatta bilinçi yapılmış nokta transferler olarak gözüküyorlar.

Takım bu sene Türkiye liginde şampiyonluğun en güçlü adayı ve geçen sene Bursaspor un gerçekleştirdiği başarının aynısını tekrarlıyabilir. Bu da kuzey in efsane takımına bundan sonraki yıllarda daha çok şampiyonluklar getirecektir.

tabiri caizse

Tabiri caizse...

24 Aralık 2010

Basketbol liginde bu sene tam tabiri ile kazan kaynıyor. Yılların Efes Pilsen’i 5 .lik basamağında, büyük yatırımlar yapıp lige büyük umutlar ile giren Telekom 10 .sırada. Sadece bu 2 örnek bile dünya şampiyonasında yaşanılan 2.likten sonra işlerin hiçte eskisi gibi olmadığını gösteriyor. Fenerbahçe hepinizin tahmin ettiği gibi Karşıyaka yenilgisine rağmen birinciliğini koruyor. Bu sene zarfında takıma katılan Lavrinoviç , Thomas, gibi deneyimli oyuncuların yanı sıra özellikle arka alanda bir çok yetkin kısa oyuncunun yer alması Coach Spahija’nın elini güçlendiriyor.

Fenerbahçe tipik bir fastbreak takımı. Özellikle Kinsey, Ukiç ve Ömer gibi hızlı ve çabuk pas dağıtabilen oyuncularının olması ligimizin bir çok takımına ters gelebiliyor. Üstelik bu pasları zamanında skora dönüştürebilen oldukça iyi dış atıcılara sahipler.

Fenerbahçe ligin liderliği için en kuvvetli aday olarak gözüküyor. Efes Pilsen ise geçmiş yıllara oranla kadrosunu büyük ölçüde değiştirdi. Perasoviç; Dudley, Cenk, Ender gibi oyuncuları çoğu maçta ya hiç kullanmıyor ya da çok az süreler ile kullanıyor. Böyle olunca da Efes Pilsen rotasyonu sıkışıyor. Bu da Efes Pilsen in özellikle zorlu maçlarında skorun aleyhlerine dönmesine neden oluyor. Coach Perasoviç’e acilen bu ligin analitiği anlatılmalı. Telekom ise Faruk Akagün'e sabretmeliydi. Aslında deneyimli oach’un istifasından sonra alınan galibiyetler de şaşırtıcı. Bu esnada takımın kimyası ile de oynanmadığına göre insanın aklına tipik coach-oyuncu ilişkileri geliyor.

Bu sene ligin eskilerinden Karşıyaka’nın ise geçmiş yıllarda genç oyunculara verdiği şansların semeresini aldığını görüyoruz. Genç Furkan çember altında 2 kişilik oynuyor. Geçen senenin istikrarlı kısalarından Holston, Ncaa'lerin flaş ismi Osiris Eldridge ile çok iyi uyum sağlamış. Andre Smith’in de sakatlıktan sonra tekrar aralarına dönmeleri ile Karşıyaka ligin set hücumundan çok hızlı hücumlara prim veren 2 .takımı olmaya aday. Bu senenin beklenmedik sonuçlar ile karşılaşan takımı ise Beşiktaş. Belli ki uyum sorunu yaşıyorlar. Chatman geçen seneden bildiğimiz gibi.

Potayı gördüğünde topu çemberden geçirmesi an meselesi. Oldukça skorer ve gayretli. Arka alanda Liklolitov ise A.J ogulvy birbirlerini iyi tamamlıyorlar. Cevher içerden dışarıdan oynayabilen çok yönlü bir oyuncu. Üstelik bir dünya starı olan Iverson da takıma monte edildi. Peki öyleyse bu başarısız sonuçlar neden? Çünkü bu takım paslaşmayı gerçekten bilmiyor. Zaman zaman Haluk Yıldırım'ıin saha içindeki tecrübesini arıyorlar. Çoğu zaman topu karşı sahaya geçirdikleri anda bile top kayıpları yapabiliyorlar. İyi niyetli ancak deneyimsizler. Belki de takim idmanlarında yardımlaşmaya ve paslaşmaya daha çok eğilmeliler.

Bu senenin flaş takımı ise Olin Edirne. Litvanyalılar çok formda, Smardjiski ise belki de gözü kapalı ligin ilk 5 takımında rahatlikla forma giyebilir. Türk oyuncular da yabancılar ile birbirlerine iyi ısınmış. Böyle giderlerse ligin en korkulan takımlarından biri olmaya devam ederler. Ayrica 5.sırada bulunan Antalya Büyükşehir de gerçekten sürpriz sonuçlar alıyor. Muratcan Güler’in önderliginde Polat’ın skora katkısı ve yabancı oyuncularının iyi çıkması ile ligin bir çok takımı ile başa baş oynuyorlar. Bence bu gidişle Avrupa kupalarında seneye onları görebiliriz.

Bu dünya şampiyonası bizlere birçok şey öğretti. Çalişırsan ve ''doğru zamanda doğru yerde iyi niyetli oyuncuları kadronda toplarsan ''maçın son saniyesine kadar kazanma şansın mutlaka vardır. Ligimizdeki takımlar da sanırım bu dersi iyi almışlar.

Maç Öncesi de Favori Efes’di

Maç öncesi efes pilsen yüzde 90 favori demiştik.Açıkçası maçın kopma noktasına geldiği anlarda bile bu yargımız pek değişmedi.Olimpia’nın gücünü küçümsemek mümkün değil..Çok iyi dış atıcıları ,kenny gregory ve pickney gibi iyi yabancıları ve en önemlisi zdovc gibi kurt bir hoca ya sahipler.Ancak efes pilsen ile kadro olarak ,güç ve diğer taktiksel faktörler açısından karşılaştırıldıgında oldukça etkisiz kalıyorlar.Deplasman da zaten efes pilsen’in bu takıma kaybetmeye de hakkı yoktu.

Maç aslında ilievski ve osbolt un üzerine şablonunu oturtmuş olimpianın bu oyuncular üzerinden bulduğu 2 li oyunlar sayesinde efes pilsen savunmasını delmesiyle ilginç bir hal aldı.
Efesliler o kadar pısırık ve çember altına mahkum şekilde rakine bakıyorlardı ki bu duruma olimpia lı oyuncular da sasırmıstır mutlaka..İçerden genç gürcü shemardini ile rahatsız ediyorlar pickney in kas kuvvetini kullanıyorlar ve kısa oyunculara güzel koridorlar açıyorlardı.Ama burda efes uzunlarına bir paragraf açmak lazım.Rakip uzunlara karşı mutlaka ama mutlaka yardımlaşma yapmalıydılar..Burda etkisiz kaldıklarını gördük.

Zaten efes kısaları rakip kısaları pozisyon gereği fazla riske etmiyolardi.Olimpia basketbol kültürü olan bir takım.gorenç ,miliç gibi olağanüstü skorerler yetiştiren ve efes pilsen e çoğu zaman zorluk çıkarmış bir takım..Açıkçası ellerinde ki bütçe ye göre de uygun transferler yapıyolar.Ancak halen kısa forvet pozisyonun da yılların eskitemediği jagodnic e kalmış durumlar.Çember altında marcota oyunun bütün yönlerinden biraz oynayabilen bir oyuncu.skor üretebileceği alan çok dar…

Dün bu şartlarda efes pilsen savunmayı hatırlayınca kerem in en zor anlarda ki penetreleri ve asistleri sinan’ın atletik kabiliyeti ve kazanmaya olan inancı sayesinde kazanmayı başardı.Burda bir parantez nachbar a açmak lazım.Bir dönem formasını giydiği takıma öyle anlarda o kadar kritik 2 üçlük bıraktı ki slovenler zor durumlara düştüler.Ancak yine de maç son ana kadar büyük bir heyecan içinde geçti.Bu galibiyeti efes unutmak ve sürekli yaşamak istiyorsa maçın ilk düdüğünden itibaren karşı takımın elinde ki her topa ortak olmalı..

kısmet değilmiş

Valencia avrupanın hatırı sayılır takımlarından..Seyircisi ile iyi bütünleşen ,icerde uzunlarının uzun kollarindan cok iyi faydalanan ;kısaları ile her an süpriz sayıiar kaydedebilen takım..Seyircisi basketbolu iyi bilen bir seyirci.Bütün bu faktörler onları hatiri sa:çylir bir deplasman yapmaya yetiyor.Efes pilsen dün gece sadece mücadele etti.Ancak kazanmaya yaklaştığı noktalar da bitirici hamleleri yapmatan çok uzaktı.Valencia omar cook ve claver in hızlı hücumları sonrasında içeriye indirdiği paslar ve kolaylıkla 3 saniye içine girmeleri ile kolay basketler buldu.Oysaki efes arka alanının özellikle rakocevic in savundugu bölge den böylesine kolay sayilar yemesi gerçekten lükstü.Zaten valencia ribaundlar da kolay pabuc kaptirmayan bir takım .İcerde savanoviç,javtokas,lischuk gibi deneyimli ve mücadeleci oyunculari var.

Böylesine yüksek sıze li oyuncuları içerde savunabilmek te hiç kolay değil.Burda efes kisalarınin yardımlasmaya mutlaka girmeleri gerekiyordu.Evet maçın içerisinde tuncerinin olağanüstü top paylasımi ile içerde pozisyon imkanları yarattilar.Ancak hem rakocevic hem de thornton maalesef günlerinde degillerdi.Böyle olunca icerde gönlüm ve roberts tan extra sayılar bulmak gerekliydi.Ancak adam adama savunma da valencia degisik varyasyonlar deneyen bir takım.

Bir anda alan savunmasına oldugu gibi kalabalıklasıyorlar.Cember altı çoğu zaman ana baba gününü aratmadı.Ayrıca perasoviç in dudley i neden kullanmadığını anlamak güc.Eger ki önemli bir sakatlığı yoksa mutlaka oynatılmalıydı.
Erwin hem tecrübeli hem de dışardan şut tehdidi olan bir oyuncu.Ayrica avrupa kariyeri hatırı sayılır oranda dolu.İcerde efes uzunlarının yorulduğu anlarda kesinlikle sahaya sürülmeli.Bir de cenk akyol faktörü var.Akyol geçen sene yaşadığı avellino tecrübesi ile kendini geliştirdi.Eskiden olduğu gibi her pozisyonda yorulmadan şut atmayı denemiyor.Efes rotasyonu hep belli oyuncular da maç içerisinde şekillendi.Bu da açıkçası rakocevic i ve kerem i oldukça yakından tanıyan ispanyolların isine geldi.

Eğer bu 2 oyuncu da riske edilebilecek durumda ise ( deplasmana götürüldüklerine göre ) az da olsa sahaya sürülmeliydiler.Ve efes pilsen mutlaka wisnievski nin formsuzluğuna bir çare üretmeli.Bu oyuncu bu denli savruk oynayabilen bir oyuncu değil..Dün hücum da kendine güveni olmayan bir wisnievski izledik.Rakibini geçtiği anlarda bile pas vermeyi tercih etti.Aslinda dün gece efes pilsen biraz daha kontrollü oynayabilse biraz daha savunmada diri kalabilse güzel bir galibiyet alıcaktı.Sadece 2 takim antrenörünün karsilikli hamlelerine valencia li oyuncular daha kolay cevap verdiler.Bu da onlarin bu macta ne kadar istekli ve güçlü kaldiklarina isaretti.Mac aslinda benzer istastikler ve tempoda devam etti.Kaybettik.

Olmadı ..Kısmet değilmiş..